KOLKSİYONER EMRE KİMDİR?
Ben Emre KILIÇ, herkes beni Koleksiyoner Emre olarak tanır. 6 Şubat 1986’da Ankara’da doğdum. Aslen Kırşehirliyim. 90’lar kuşağı çocuklarındanım. Çocukluğum doğma büyüme Ankara Saimekadın, Hakan Sokak’ta geçti. İnternetin yaygın olmadığı dönemlerde büyüdüm. O zamanlar müziğe karşı çok büyük bir ilgim vardı. Ailemin zamanında almış olduğu çift kasetçalarlı bir teyp ve birkaç da kasetim vardı ama bunlar henüz koleksiyon niteliğinde değildi. Ben de harçlıklarımı gizli gizli biriktirir, Ankara Kızılay Karanfil Sokağa bisikletle giderdim. Eskiden oradaki bütün dükkanlar kasetçi idi. Dükkanların kapılarında nöbet tutar yeni çıkan kaseti çalmasını beklerdim. Çalınan şarkılar kulağıma hoş gelirse o şarkının olduğu albümü alırdım. İlk kasetimi aldığımda on yaşındaydım. Zamanla üç-beş kaset derken koleksiyonumu çoğalttım hatta harçlığımın yetmediği zamanlarda evimizin yanındaki top sahasında su satmışlığım da vardır. Gençlerbirliği, Ankaragücü, Şekerspor gibi takımlar top sahasına maça gelirlerdi, bende sattığım sudan kazandığım parayla kaset alırdım. Sonraları kaset haricinde CD, plak, anahtarlık, rozet, poster, kitap, dergi, kartpostal, fotoğraf, gazete gibi pek çok çeşit ürünleri de topladım. Kasetlerin içinde en kıymetlisi Neşet Ertaş kasetidir. Neşet Ertaş sevgim ailemin beni Neşet Ertaş’ın Ankara konserine götürmesiyle başladı. Konserden çok etkilenmiştim, sesine ve sazına hayran kalmıştım. Konserde Neşet Ertaş bizi sahneye çıkartmıştı. Hatta konserin videosunda abim ve ben de görünmüştük. Kıymetli sanatçımıza Allah’tan rahmet diliyorum. O yıllar çocukluğumun en güzel yıllarıydı.
On iki yaşıma geldiğimde koleksiyonumu daha da genişleterek tesbih biriktirmeye başladım. Zamanla Osmanlı’dan bu yana gelmiş teşbihleri ayrıca ünlü tesbih sanatçılarının eserlerini ve dünyanın dört bir yanından farklı kültür ve dinlere ait pek çok teşbihi koleksiyonuma ekledim. Tesbih koleksiyonum usta işi, gümüş, oltu, fosil, kemik, kehribar, pek çok çeşit doğal taş, ahşap gibi burada sayamayacağımız geniş yelpazede tesbihlerden oluşmaktadır.
Gezmeyi çok severim. Gezdiğim yerlerden görüp beğendiğim eski antika ürünler toplarım. Örneğin; eski bakırlar, Osmanlı ürünleri, eski objeler, pek çok çeşit eski takılar, gümüşler, eski oyuncaklar ve hatta memleketim Kırşehir yöresine ait eski ürünler de topladım.
Koleksiyonum içerisinde pek çok çeşit ürün barındırıyor. Örneğin koleksiyonumda Çanakkale savaşından kalma mermiler, tüfekler, Kore savaşından kalma askeri miğfer, Osmanlı zamanından kalma tapu ve nüfus kayıt örnekleri, eski nüfus cüzdanları bulunmaktadır. Cumhuriyetin ilk zamanlarına ait nüfus cüzdanlarını incelediğinizde soyadı bulunmayan lakap dönemine ait cüzdanların yanı sıra soyadı kanununun kabulünün ardından soyadı içeren cüzdanlarım mevcuttur. Bu yönüyle koleksiyonum tarihe de ışık tutmaktadır. Örneğin eski dikiş makinaları, kömürlü ütüler insanı zamanda bir yolculuğa çıkartmaktadır.
Koleksiyonumda çocuklara yönelik yeni ve eski oyuncaklar, çeşitli markalarda model arabalar, Disney karakterleri bulunmaktadır. Eski oyuncakların bazıları yetmişlerden, seksenlerden, doksanlardan günümüze ulaşmış oyuncaklardır. Oyuncaklar koleksiyonumu ziyaret eden çocukların çok dikkatini çekmektedir.
Yaşadığım ev dört oda ve bir salondan oluşuyor. Odalardan birini tamamen koleksiyonumu sergilediğim bir müzeye çevirdim aynı zamanda salonda da iki büyük vitrini kütüphane ve çeşitli eşyaları sergilemek için kullanıyorum.
Koleksiyon yapmak kadar koleksiyondaki ürünleri korumak da ayrı bir çaba gerektiriyor. Örneğin kasetlerin nemden, tozdan etkilenmemesi için korunaklı, az güneş gören bir yerde muhafaza ediyorum. Koleksiyonumdaki ürünlerin durumunu sık sık kontrol ediyorum. Kartpostalları, fotoğrafları, pullar gibi efemera ürünleri onlara özel dosyalarda muhafaza ediyorum. Koleksiyonumu muhafaza ettiğim albüm, zarf gibi ürünleri Türkiye’de bulmakta zorlanıyorum. Zaman zaman yurt dışından sipariş etmek zorunda kalıyorum.
Koleksiyon tutkusu müthiş bir tutku. Öte yandan koleksiyonerler ülkemizde hak ettikleri değeri görmüyorlar. Koleksiyonerlik sadece bir ürünü biriktirmek değildir, biriktirdiğiniz ürün hakkında bilgiye de sahip olmanız gerekmektedir. Bunun için sürekli araştırma yapılarak bilgilerin yenilenmesi gerekir.
Gezdiğim gördüğüm yerlerde koleksiyonuma yeni ürünler eklemeye devam ediyorum. Tarihi yerleri, müzeleri, antika pazarlarını, sahafları, antikacıları gezmek benim için bir tutku. Ayrıca gezdiğim yerlerdeki insanlarla sohbet etmek, onların kültürünü, mutfağını öğrenmek beni çok mutlu ediyor. Gezdiğim yerleri fotoğraflamak da hobilerim arasındadır. Örneğin size ilginç bir bilgi vereyim, gezdiğim yerlerdeki sanatçıların kabirlerinin de fotoğraflarını çekiyorum. Özellikle yerel sanatçıların kabirlerini bulmakta hayli zorluk çekiyorum. Bu fotoğrafları çekmemteki amaç insanlara bu kıymetli sanatçıları unutturmamaktır. Nasıl yaşarken onlara değer veriyorsak öldükten sonra da sanatçılar bizim değerlerimizdir, onlara sahip çıkmalıyız.